Bu yılın en çok konuşulan isimlerinden biri olmayı başaran,
yirmi iki yaşındaki genç minimalist James Blake’i ve kendi adını taşıyan
albümünü sonunda ele almayı başardık.2009 yılında Air & Lack Thereof adlı ilk single’ını çıkaran James Blake’in asıl çıkışı kuşkusuz Feist cover’ı olan Limit To Your Love ile oldu. Bu şarkıya
yapmış olduğu dubstep ağırlıklı cover, içten ve derinden gelen hafif boğuk sesler oldukça ilgi çekmişti.Özellikle
bu şarkı da R&B sounddan yavaş yavaş dubstep’e kayış oldukça dikkat çekici
ve cover olarak bakıldığında da geçişlerin başarılı yakalandığı bir çalışmaydı.CMYK ,Klavierwerke gibi çalışmaları ise hiphop ,dubstep altyapıların birleştiği bir yanıyla daha elektronik alt yapılara
yüklenen, R&B vurgular yapan ama iyi izlenimler bırakan çalışmalardı.
İlk çıkış yaptığı 2009’dan beri sıkı bir şekilde James Blake’i
takip eden BBC’de kendisinin 2011’in en iyilerinden biri olacağı
öngörüsünde bulunması James Blake
isminin kulaktan kulağa dolaşmasına yardımcı oldu.İlk uzun çalışması olan kendi
ismini taşıyan on bir şarkılık albümü de 7 Şubat’ta geldi.Klasik piyano
eğitiminden izler taşıyan zamanla
kulaklarda daha iyi oturan bir
albüm bu kimi yerlerde dağılabilirken kimi yerlerde ise beklenmeyecek kadar
olgun sesler taşıyabiliyor.Unluck ile başlayan beklemedik bu hızlı girişin ardından gelen The Wilhelm
Scream ise yavaşlıyor şarkı da dediği gibi ;
“ I don’t know about my dreaming,
all that i know is i am
falling,falling,falling,falling,falling”
hayallerimizi,her şeyi geride bırakıp düşüyoruz.İçten gelen
ve boğuk , derinden güzel vokallerin olduğu bu şarkıyı ailesel yaşanmışlıkları kendi dilinde anlatan I Never Learnt to Share takip ediyor.Kendi içinde güzel sıçramalar yapan bu şarkı da ağır vuruşlarla tamamlanıyor.Aynı
şekilde Lindisfarne I ve Lindisfarne II de sessizlik içinde ağır vuruşlar
yaparken vokallerdeki ağıt yakan hava ise bize biraz Bon Iver’ı hatırlatıyor
fakat buradaki en büyük sıkıntı tek tek
bakıldığında birçok güzel şarkıyı bir arada bulmak mümkünken bir arada bir bütünlük yakalayamayışı.Albümün
açılışıyla uyumlu To Care öncesinde gelen şarkılarla bir uyum yakalayamıyor
aynı şekilde piyano ağırlıklı Give Me My Mouth da albümün kendine ait akışı
içinde değişen soundlar olarak tanımlayabileceğimiz bir durumda değil .Aşırı
popülerleşen şeylerin negatif bir çekim alanı yarattığının doğru olduğunu
düşünsem de böyle bir yaklaşımla dinlemedim James Blake’i fakat arkasında büyük
pazarlama ve reklam çalışmasının olmasından hoşlanmadığımı söylemeliyim.Bu dış
faktörlerle değerlendirilip “abartılmış” yaftasını yapıştırıp işin içinden
kaçma niyetinde değilim. Farklı sound ve sesleri birleştirirek yükselen R&B,HipHop
alt yapılı elektronik soslu müziği daha da perçinledi ve yeni isimlerin
çıkışına da şimdiden öncü oldu.Kendisinin akıbeti de çok çabuk popüler soundların ve kişilerin değişir
olduğu bir ortamda sonraki çalışmalarında belli olucak diyor ve Limit To Your
Love ve The Wilhelm Scream ile başbaşa bırakıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder