18.3.10

İstanbul Film Festivali Dosyası!

İstanbul'un biricik film festivali bu sene de 3-18 Nisan 'da seyircilerini bekliyor.Bu sene her zamankinden biraz daha sessiz sedasız gelen festival , reklam kampanyalarından da sanki biraz elini eteğini çekmiş gözüküyor.Eskiden beri alışık olduğumuz festival temalarını iksv bu sefer İf bağımsız filmler festivaline kaptırmış gibi.Özellikle İf'in çok başarılı küçük detayları ön plana çıkaran çalışmaları takdire şayandı.Ama İstanbul Film festivali de her zamanki gibi film bolluğu ile doyurma yoluna kaçmış , haksızda sayılmaz.Özellikle diğer festivallerden aşina olduğumuz filmler yanı sıra yeni "Türk Klasikleri Yeniden " , "Genç Ustalar","Yıllara Meydan Okuyanlar " ve tematik " Canlandırma Sineması : Estonya " gibi bölümlerle de yeni ,eski tüm beklentileri karşılamaya yönelmiş festival yöneticileri . İşte belli başlı bölümleri yüreğe değmesi umulan filmleri ile festival derlemesi "bizce" :

Uluslararası Yarışma 

AKINTIYA KARŞI ( CONTRACORRİENTE)
      
Peru'nun küçük bir kasabasında karısı hamile olan  Miguel ressam  Santiago'ya aşıktır .Ancak Santiago boğularak ölür ve ruhunun serbest kalması için sevdiğince gömülmelidir.Ancak bu karar belki de Miguel'in  tüm yaşamını sonsuza dek etkileyecektir.Değerler ,toplum ve sevgi üzerine bir film.Merakla bekliyoruz.Sundance festivalinin izleyici ödülünü de aldığını hatırlatmadan geçmiyoruz...

FOBİDİLYA ( PHOBİDİLİA)

Son zamanların en dikkat çekici konusu ki İf 'te ve daha bir çok festivalde örneklerine rastlamaya başladığımız  "Sanal Yaşam " ve beraberinde getirdiği " Sanal Yaşam Sorunsalı".Fobidilya da tam böyle bir dünyayı anlatıyor ama henüz fobidilik olanın hangisi olduğunu bilemiyoruz.Regev tüm ihtiyaçlarını bu dünya da karşılayabilmektedir.Ve Daniella onu bu dünyadan çıkarmaya çalışır ancak ne kadar başarılı olacaktır ve doğru olan bu mudur tüm cevaplar filmde.İzlemeli.

NOWHERE BOY

Nowhere Boy John Lennon'un çocukluk döneminin ve biraz da Beatles tarihçesinin biyografik çalışması.Müzikleri ve sesleri ile şimdiden adı duyulan bir film Controlden tanıdığımız Matt Greenhalgh tarafından da senaryolaştırılmış. 
Festivalin bu bölümü aslında bu sene bir biyografik film daha konuk ediyor ancak onu ele almadım.Serge Gainsbourg'un hayatını anlatan bu filmde oldukça ilgimi çekse de aynı zamanda oyuncu seçimleri ve gördüğüm karelerle beni kendine çekmedi ama yine de gainsbourg severler bir şansını denemeli.

ŞEYLERİN BOKTANLIĞI  ( DE HELLAASHEİD DER DİNGEN )

Film ekibinin Cannes'daki çıplak eylemleri ile adından oldukça söz ettiren  " Şeylerin Boktanlığı "  on üç yaşındaki Gunther'in ıstıraplı geçen ergenlik dönemi ve aile yaşamı üzerinden kendi geleceğine de bakma çabasını anlatan film şimdiden merak edilesi .


Akbank  Galaları

Her zaman son dönem Hollywood filmlerine ya da festivallerden ismini duymaya en alışık olduğumuz filmleri gösteren akbank galaları bu sene de önceki senelerden farklı değil .Greenberg gibi bir Ben stiller oyunculuğu Noah Baumbach ( Mürekkep Balığı ve Balina) yönetimi ve senaryosu görebiliriz örneğin ya da Julie and Julia gibi bir meryl streep ve amy adams işbirliği ,Tom Ford gibi usta bir modacıyı ilk filminde Colin Firth'ü Oscar adaylığına götürecek eşcinsel bir ingilizce öğretmenin bir gününde ve daha bir çok adını gördüğümüz yapım .Ben bu bölümden merakla beklediğim bir film seçtim ancak  daha önceki bir çok kez övdüğüm ve doyamadığım Julie and julia' da hatırlatmayı unutmuyorum.

THE LİMİTS OF CONTROL 
Jim Jarmusch 'u görmeyi , duymayı özlemişken kontrol limitleri ile çıktı karşımıza.Yine bir çok tanıdık sima var karşımızda John Hurt ,Gael Garcia Bernal ,Tilda Swinton , Hima abbass.Filmin konusu tertemiz giysili bir adamın hakkında son derece bilgisiz olduğumu bu adamın İspanya'nın bir ucundan diğer ucuna yolculuğunu anlatıyor.Jim Jarmusch'la bu kez İspanya da ve yine yollarda...
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder