23.2.13

Silver Linings Playbook


image

Geride bıraktığımız yılın en çok konuşulan filmlerinden biri olan Silver Linings Playbook, Hollywood'un önemli gecesi Oscar ödül töreninde yarın akşam  En iyi Yönetmen ve En iyi Film de dahil olmak üzere  toplam sekiz dalda yarışacak. Filmin yönetmeni David O'Russel daha önce 2010 yılında The Fighter'la yine en iyi yönetmen dalında Oscar'a aday olmuştu. Daha çok  topluma uyum sağlamada güçlük çeken karakterlere filmlerinde yer veren Russel, bu  kaçık, tuhaf, uçuk diye nitelendirilebilecek tipleri anlatabilecek en iyi kişilerden biri. Kendisi de Hollywood içinde bir bakıma böyle değerlendirilen, daha önce sette yaşamış olduğu olaylarda öfkesini güçlükle kontrol etmesiyle bilinen biri. Bu nedenle Bi-Polar Bozukluğu olan Pat'in hikayesini anlatan, 2008 yılında henüz yayınlanmadan hakları bir film şirketi olan Weinstein Company tarafından satın alınan Matthew Quick romanı Silver Linings Playbook'u filmleştirmesi beklenmedik bir şey değil. 
Film, sekiz ay sonra Bi-Polar Bozukluk nedeniyle girdiği rehabilitasyon merkezinden yeni çıkan Patrick Saltano Jr. (Bradley Cooper) onu karşılayan annesi Dolores (Jacki Weaver)  ile  birlikte aile evine geri dönmesiyle açılır. Bu süreç elbette kolay olmayacaktır. Rehabilitasyona girmesine neden olan eski karısıyla yaşanan "olay" ı atlatamamış olan Pat,  karısını yeniden kazanmayı takıntı haline getirmiştir. Toplumsal hayata bir türlü adapte olamayan  yalnızca Hemingway, kitabının sonunu üzücü bir şekilde bitirdiği için bile romanı fırlatıp gecenin bir yarısı ailesinin odasına gidip çıldırabilecek (ki Silahlara Veda'yı okuyan bilir çok da haksız sayılmaz aslında) bir durumda. Her gün eşofmanlarının üzerine geçirdiği siyah çöp poşetiyle koşan ve öfkelenmesine neden olayları aklından atmaya çalışan Pat, bir gün bu koşu sırasında eski bir arkadaşına rastlar ve onun yemek davetini kabul eder. Bu davette arkadaşının eşinin kız kardeşi olan Tiffany (Jennifer Lawrence) ile tanışan Pat'in  hayatı o günden itibaren beklenmedik bir şekilde Tiffany ekseninde dolaşmaya başlar. Tiffany,  kısa bir süre önce Polis olan eşini kaybetmiştir ve yaşadığı psikoz içinde ani öfke patlamaları yaşamaktadır. Roman da yanıtı sona saklanan ama filmde çok beklemeden anlatılan işten kovulma olayı bir türlü yakasını bırakmamaktadır. Filmin geri kalanında da bu iki karakter umut ışıklarını beraber aramaktadırlar.
image
Silver Linings Playbook, izlendiğinde seyirciyi salondan gülümseterek çıkaran, iyi hissettiren filmlerden (feel good movies), kimi zaman komik kimi zamansa duygusal bir dille  anlatılsa da aslında ne yaşayan kişi ne de ailesi için Bi-Polar Bozukluğun kolay olmadığına değinmeye çalışıyor. Bunu yaparken ne tamamen bir drama dönüştürüyor ne de önemsizmiş gibi gösterecek bir Hollywood romantik komedisi içine dalıyor. Kuşkusuz bu duyguları bize hissettirme de oyunculukların etkisi büyük. Pat karakterini canlandıran Bradley Cooper açık söylemek gerekirse beklemediğim bir performans sergiledi. Malum kendisi "yakışıklı" sıfatının arkasına fazlasıyla sokuluyor ve oyunculuğu da pek fazla övgü toplamıyordu. Bu filmde ise kesinlikle aşırıya kaçmadan yerinde bir oyunculuk sergiliyor. Ancak filmi sürükleyen Jennifer Lawrence'la yakaladıkları uyum oluyor. Son senelerin umut vaadeden oyuncularından olan Lawrence 2010'da Winter's Bone'da  ailesine bakmaya çalışan "Ree" karakteriyle En İyi Kadın Oyuncu ödülüne aday olmuştu. Ardından gelen film seçimlerini çok başarılı bulmasam ve gişe filmleri oyuncusu olmasından korksam da bu iki sene içinde kendini oldukça geliştirmiş. Yirmi iki yaşında olmasına rağmen rolünü öyle bir üstleniyor ki bunu hiç hissetmiyorsunuz. Aniden Pat'in karşısında belirirken ki ifadeleri ya da Tiffany'nin öfke nöbetlerini aktarırken ki doğallıyla Lawrence daha uzun yıllar iyi işler yapacak gibi görünüyor. Aynı şekilde bir oyuncunun yedisinde yetmişinde daima kendini geliştirerek o ruhu nasıl koruduğuna müthiş bir tanık Robert DeNiro.  Kendini bahislere ve Amerikan futboluna kaptırmış, Pat gibi öfkeli ve çabuk parlıyor fakat bununla yaşamayı sürdürmüş biri. Tüm yaşananlardan sonra eve dönen oğlunu her ne kadar kabullenmek istemiyormuş onun fotoğrafı yerine belki de daha "normal" gözüken abisinin fotoğrafının büyütüldüğü bu evde aslında oğluna yeniden yer açmak istemektedir. Kendisine şans getirdiğini söyleyerek oğlunu kendiyle  maç seyretmeye ikna etmeye çalışan De Niro aslında tek istediğinin onunla biraz vakit geçirmek ve her şeyi yoluna koymak istediğini birçok sessiz anda anlatmaya çalışır. image

Klişe olan hareketler, basit noktalar ya da tam tersi yenilikçi ve karmaşık olan konular hepsi birbiriyle iyi bir şekilde harmanlanıyor ve ustaca yönetiliyor. Hiçbir şey çok fazla gelmedi bana kimi eleştiriler de senaryo kısıtlı Chris Tucker'ın daha çok rolü olsaydı gibi şeyler okudum. Eğer bu şekilde olsa klasik bir Hollywood komedisinden bir farkı kalmazdı. O durumda Bradley Cooper'da yine Hangover misali gişe filmlerinin oyuncusu olarak tanınmaya devam ederdi ki bu da talihsiz olurdu. Cooper'ın kariyeri bundan sonra ne olur bilmiyorum. Belki yine gişe de başarılı olacak "Yakışıklı" Bradley  etiketi üzerinden devam eder ancak bu film onun için önemli bir noktada kalacak aynı şekilde Lawrence içinde. David O Russel'a gelince yaptığı diğer işler arasında gülümsenerek hatırlanacak filmlerden biri olması dışında aynı zamanda özel yaşamında da bir şeylerin ifadesi olduğunu düşünüyorum.  Bir mücadelenin saplantılarla, gerçeklerle ve toplumun seni yapmak istediği olması gereken çevresinde boğulurken aslında etrafındaki hiç kimsenin normal olmadığı kiminin evde yalnız kalamadığı kiminin karısının konusmalarına daha fazla dayanamadığı, ölümle, hayatla sürekli yüzleşmeler içinde aslında zaferlerin olmadığı sadece daha fazla umut ışıklarının yakılıp kimi zaman da sönerek bir girintili çıkıntılılık içinde devam edilen bir yaşamı anlatıyor. Bunu bize anlatırken biraz da belki kendine anlatıyor. Her şeyin düzeleceğini vaad etmiyor sadece belki bir dans belki  bir futbol maçı hayata bir yerlerden tutunup devam etmek gerektiğini yumuşak ve dikkatli dokunuşlarla aydınlık hedefler koyarak gösteriyor.
Postman8

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder